Bu sorunun tek bir doğru cevabı yok.
Bir konuda uzmanlaşmak mı yoksa farklı alanlarda çeşitli beceriler elde etmek mi? Kariyerimizi planlarken çoğumuzun kafasını yoran bu soru üzerine iş insanları ve akademisyenler farklı görüşler belirtiyorlar. Kimi durumlarda uzmanlaşmak avantaj sağlarken kimi durumlarda ise işverenler çok yönlü bireyleri tercih ediyorlar. Dolayısıyla bu sorunun tek bir doğru cevabı yok.
Görüş 1: Değişim Hızlıysa Uzmanlaşma, Yavaşsa Çok Yönlülük
Örneğin akademisyenler Florenta Teodoridis, Michael Bikard ve Keyvan Vakili tarafından yapılan araştırmayı ele alalım. Administrative Science Quarterly tarafından yayınlanan bu araştırmaya göre çok yönlülük değişimin yavaş olduğu, uzmanlaşma ise değişimin hızla gerçekleştiği alanlarda öne çıkıyor. Enerji ve madencilik gibi daha “statik” sektörlerde uzmanlar yeni fikirler üretmek ve fırsatları değerlendirmek konusunda zorluk çekerken çok yönlü kişiler farklı alanlardan ilham alarak gelişimin önünü açabiliyorlar. Oysa kuantum bilgisayar programcılığı veya genetik mühendisliği gibi hızla dönüşen sektörlerde uzmanlar donanımları sayesinde teknolojik gelişmeleri ve fırsatları iyi okuyarak yeniliklere imza atabiliyorlar.
Görüş 2: Uzmanlaşma Başarıya Giden Tek Yol Değildir
Farklı bir görüş ise araştırmacı gazeteci ve çok satan yazar David Epstein’den geliyor. Range: Why Generalists Triumph in a Specialized World kitabının yazarı, insanoğlunun en güçlü yönünün geniş düşünmek olduğunu savunuyor ve uzmanlaşmanın başarıya giden tek yol olduğunu reddediyor.
Aynı örüntünün tekrar ettiği, geri bildirimlerin net ve kesin olduğu öğrenme süreçlerinde (örneğin satranç) uzmanlaşmak en etkili yöntem. Ancak Epstein herkesi uzmanlaşma beklentisiyle sınırlandırmanın yanlış olduğuna dikkat çekiyor ve önemli bir noktaya parmak basıyor. Farklı alanlarda kendinizi geliştirdikçe edindiğiniz becerileri yeni durumlarda kullanma şansınız artıyor. Bu deneysel süreçte ayrıca ilgi alanlarınızı ve güçlü yönlerinizi keşfediyor, kendinizi daha iyi tanıyorsunuz. Zaman kaybetmiyor, aksine esneklik kazanıyorsunuz.
Bizce dünyanın hem uzmanlara hem de çok yönlülere, hatta “çok yönlü uzmanlar”a ihtiyacı var. Forbes dergisinde de belirtildiği üzere günümüz koşullarında kimi zaman uzmanlaşma, kimi zaman çok yönlülük ön plana çıkıyor. Hangi durumda hangi şapkayı takacağını bilmek kişiye avantaj sağlayabilir. Özellikle iş başvurularında “uzman” şapkasını takarak ilgilendiğiniz sektör ve pozisyonu iyice araştırdığınızı ve anladığınızı belirtmeniz, başka bir deyişle derinlik göstermeniz önem taşıyor. Belli sektörlerde ise geniş bir beceri yelpazesine sahip olmadan ilerlemeniz çok zor. Örneğin dijital pazarlama alanında çalışıyorsanız geleceğe dair olası senaryolar tasarlamanız, bütçe yönetebilmeniz ve insanlarla bağ kurabilmeniz gerekiyor.
Uzmanlaşma ve çok yönlülüğü bir araya getiren “T tipi” çalışanlara olan talep gün geçtikçe artıyor. Harfin yatay kısmı çeşitli becerileri birlikte barındıran çok yönlü kişileri, dikey kısmı ise bir konu üzerine derinlemesine uzmanlaşmış bireyleri temsil etmekte. İş hayatının sıklıkla dönüşüme uğradığını ve sürekli yeni şeyler öğrenmemiz gerektiğini hesaba katarsak “T tipi” felsefesini benimsemek mantıklı görünüyor. Şunu da unutmamak gerek; tarih boyunca en dikkat çekici yenilikler ve icatlar birbiriyle alakasız gözüken alanların birleşimiyle ortaya çıkmış. Dolayısıyla kişilere uzmanlaşmayı veya çok yönlülüğü dayatmak yerine dünyamızın iki gruba da ihtiyaç duyduğunu hatırlamalı ve bu kombinasyonun vereceği güçten yararlanmalıyız.
Kaynakça:
https://greatergood.berkeley.edu/article/item/is_it_better_to_be_a_specialist_or_a_generalist
https://hbr.org/2018/07/when-generalists-are-better-than-specialists-and-vice-versa
https://knowledge.wharton.upenn.edu/article/generalists-vs-specialists
https://www.weforum.org/agenda/2016/06/generalists-or-specialists-who-gets-hired/