9 Şubat 2015

Öğrenci Motivasyonu Nasıl Artırılır? Öğrenciler Ne İstiyor? (Bölüm 1)

Derslere ilgiyle aktif bir şekilde katılan öğrencileri dört amaç tetiklemektedir; başarı, merak, yaratıcılığını (özgünlüğünü) ifade etme ve akranlarıyla paylaşımlarda bulunabilmek. Peki okulda bu dürtüleri nasıl işleyeceğiz?

Richard Strong, Harvey F. Silver and Amy Robinson

10 yıl önce öğrencilere ve öğretmenlere iki basit soru sorarak bir araştırmaya başladık. Nasıl bir dersi ilgi çekici bulursunuz? Nasıl bir dersi hiç sevmezsiniz. Aldığımız cevaplarda hemen belli kalıplar ortaya çıktı. Onlarda merak uyandıran, kendi yaratıcılıklarını ifade etmelerine olanak tanıyan ve başkalarıyla olumlu paylaşımlarda bulunabilmelerini sağlayan dersleri ilgi çekici buluyorlardı. Kendini tekrar eden, ezbere dayalı, az veya hemen hemen hiç fikir barındırmayan, başkaları tarafından dikte edilen dersler ise hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin hoşlanmadıları çalışmalar olarak öne çıkıyordu.

Peki öyleyse derslere aktif ve ilgiyle katılımı nasıl tanımlayacağız? (Burada İngilizce “engagement” kelimesi kullanılmaktadır. Türkçe’de kendini vakfetmek, angaje olmak olarak çevrilebilir. Okul ortamında karşılığını aktif ve ilgiyle katılım, kendini derse vermek olarak kullandık) Herhalde en iyi tanımı Phil Schlecty (1994) yapmış. Phil Schlecty derslere kendini tümüyle veren öğrencilerin üç nitelik gösterdiklerini belirtiyor:

1) Derslerini ilgi çekici buluyorlar
2) Zorluklara rağmen çalışmaya devam ediyorlar 
3) Çalışmalarını sonuçlandırmış olmaktan büyük bir keyif alıyorlar. 

Birçok öğretmen bu göstergelere bir proje, prezantasyon ve açık sınıf tartışmasında rastlayabilir. Bir çocuğun ilhamla dolmuş kendi iç dünyasından bir bakış yakalayabilir ve bu merak, heyecan ve azmi her gün oluşturabilmeyi umar. Aynı zamanda ödül ve ceza geleneğinin nasıl önlerine taş koyduğunu da hissedebilir. Bizim amacımız bu zorlukların ötesine geçip öğrencilerin ne istediği ve neye ihtiyacı olduğu konusunda pratik bir model oluşturmak. 

Amaçlar ve İhtiyaçlar

Sorularımıza verilen cevapların gösterdiği gibi, kendilerini derslere verebilen öğrencileri tetikleyen, her biri insani bir ihtiyaca denk gelen dört amaç bulunuyor:
• Başarı (Hakim olma ihtiyacı)
• Merak (Anlama ihtiyacı) 
• Özgünlük (Kendini ifade edebilme ihiyacı) 
• Paylaşım (Akranlarıyla ilişki- iletişim kurabilme ihtiyacı) 

Doğru sınıf koşullarında ve her öğrenci için doğru seviyede olduğu sürece bu dört amaç, tam ve üretgen bir öğrenme için gerekli enerji ve motivasyonu sağlar. Bu amaçlar, öğrencilere, karmaşıklık, anlaşılmazlık, tekrar ve belirsizlik gibi hayat durumlarının üstesinden gelme enerjisini sağlayacaktır. 

Motivasyonu Yeniden Düşünmek

Not kavramı, performansı gösteren bir metafordur. Aslında not kavramı doğru/yanlış, geçme/kalma gibi zıtlıkların dışına çıkabilir. Hatta eğitim teorilerinde kullanılan içsel ve dışsal motivasyon gibi karşıtlıkları baypas edebilir. 

Dışsal Motivasyon: Bu öğrenciye dışardan etki eden bir motivasyondur. Uzun süredir de tasvip edilmeyen bir motivasyon olagelmiştir. Alfie Kohn’un Punished by Rewards, (“Ödüllerle Cezalandırma” 1995) adlı çalışmasında öğencilere verilen yıldızlı pekiyi ve yüksek notlarla ilgili alışageldik pozitif argümanlar yerle bir edilmiştir. Kohn’a göre çalışmanın dışından gelen bir motivasyon, derin ve kalıcı öğrenmeyi engellemektedir.

Diğer yandan, içsel motivasyon ise daha kalıcı ve kendini geliştirmeyi sağlayan bir motivasyondur (Kohn1993). Yine de içsel motivasyonun da zayıf tarafları vardır. Kohn’un öne sürdüğü gibi içsel motivasyon sadece kişinin bireyselliği içinde yer aldığından sınıf ortamında fazla soyut kalmaktadır. Belki de sorun içsel ve dışsal motivasyonu ayırmaktan gelmektedir. 

Robert Sternberg ve Todd Lubart Defying the Crowd (“Kalabalığa Meydan Okuma”1995) adlı çalışmlarında yüksek yaratıcılığa sahip insanların içsel ve dışsal motivasyonun bir karışımına sahip olduklarını öne sürmüşlerdir. 

Değerlendirme 

Bahsettiğimiz ihtiyaç ve dürtüleri göz önüne aldığımızda, öğretmenlerin sınıftaki motivasyon derecesini ölçmek için kendilerine şu dört soruyu sormaları gerekiyor: 

1. En çok hangi şartlar altında öğrenciler başarılı olabileceklerini hissediyorlar? 
2. Ne zaman öğrencilerin merakı artıyor?
3. Öğrencilerin kendilerini ifade etme dürtülerini harekete geçirmelerine nasıl yardımcı olabilirim? 4. Öğrencilerin akranlarıyla iyi ilişkiler kurma isteğini kullanarak,onları öğrenme konusunda nasıl motive edebilirim? 

Burada bahsettiğimiz birçok şey halihazırda okulların çoğunda uygulanıyor. Önemli olan  öğretmenlerin doğru yaptıkları şeyleri fark etmeleri ve öğrencilerin motivasyonunu ve başarılarını artıracak koşulları her gün sağlayabilmeleridir.

Öğrencileri Başarabileceklerine İkna Etmek

Öğrenciler kendilerini yetkin ve başarılı hissetmelerini sağlayacak çalışmalar yapmak isterler. Bu hakimiyet güdüsüdür. Ancak başarı, toplumumuzda çok önemsense de az veya çok motive edici olabilir. Örneğin çok yaratıcı olan insanlar aslında hayatlarında başarıdan çok, başarısızlığı deneyimlemiş olabilirler. Öğrencilerimizi yüksek standartlı çalışmalar için motive etmeden önce şu üç koşulu yerine getirmeliyiz: 

1. Başarı kriterlerini açık bir şekilde belirtip, anlaşılır, hızlı ve yapıcı geri dönüşüm bildirmek. 
2. Öğrencilere başarı için gerekli olan becerileri açık ve sistematik bir şekilde gösterip bu becerilerin ulaşılabilir olduğunu kavramalarını sağlamak. 
3. Başarının, kişiliklerinin değerli bir parçası olduğunu göstermek. 

Bunlar genelde bilinen konular gibi gözüküyor ama öğrencilerimiz karşısında bu şartları yerine getiremediğimiz de sık sık oluyor. Becerileri ele alalım. Açık bir şekilde tanımlanmadığı için üstesinden bir türlü gelemediğiniz ödevler hiç olmadı mı? Mesela edebiyat dersinde temaları bulmak? Rutin dışı matematik problemleri çözmek? Metinleri okuyup özet çıkarmak? Genelde bu becerilere sahip olunduğu farz edilir ve net ve sistematik bir şekilde gösterilmez. Peki bu becerilere sahip olmaları konusunda öğrencierimize nasıl yardımcı olabiliriz? 

Örneğin öğrencilerden size daha önce okumadığınız bir şiiri getirmelerini isteyin ve bu şiiri onlar için ve onlarla birlikte yorumlayın. Bir metnin ana fikrini, temasını bulmayı öğretin. Anafikri destekleyen mantık ve kanıtları bulmayı gösterin. Eğer çocukların aklına birşey gelmiyorsa onlara yaratıcı düşünmeyi, beyin fırtınası yapmayı öğretin ve her firkin bir değeri olduğunu kanıtlayın. 

Bunlar devrimci fikirler değil. Sadece sınıf deneyimini iyileştirici ve öğrencilerin başarısını artırıcı fikirler. Peki başarı için kriter nedir? Öğretmenler başarıyı birçok farklı şekilde tanımlarlar. Sadece tanımlamamızı genişletmekle kalmamalı, herkes tarafından anlaşılır olduğundan emin olmalıyız. Böylece öğrenciler iyi bir iş çıkardıklarında bunu bilirler ve nasıl daha iyi yapabileceklerini de anlarlar. Bu açıklığı sağlayabilmek için yüksek, ortalama ve zayıf başarıyı örneklerle belirtebiliriz. Bu örnekler çocukları motive edecek ve kendi başarı becerilerini de kavramalarını sağlayacaktır.



YORUM YAZ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


© 2021 Eğitim ve Ötesi