Okullar açılmak üzereyken her şeyin başladığı noktaya, öğretmene dönelim dedik. Özel Sezin Okulu öğretmenlerine “Sizce iz bırakan bir öğretmenin özellikleri nelerdir?” sorusunu sorduk, oldukça etkileyici yanıtlar aldık.
Ortada bir gerçek var: Tüm teknolojik gelişmelere, sistemsel değişikliklere ve kuşaklar arası farklılıklara rağmen her şeyin başlangıç noktası öğretmen. Bir öğretmen sınıfının kapısını kapatıp öğrencileriyle baş başa kaldığında verdiği her kararla aslında öğrencilerinin hayatında küçük veya büyük bir iz bırakıyor. Karşı tarafa geçirdiği duygular tek bir öğrencinin yaşamını yönlendirebiliyor veya okulun tamamına yayılarak değişimin ve gelişimin öncüsü olabiliyor.
Peki iz bırakan bir öğretmenin özellikleri nelerdir? Kendi öğretmenliğinizi nasıl tanımlarsınız? Bir öğretmen tüm zorluklarına rağmen neden bu mesleği seçer? Özel Sezin Okulu öğretmenlerine bu soruları sorduk ve etkileyici yanıtlar aldık:
“Ben öğretmenliğimi şöyle tanımlarım: Küçücük, daha yolun başında, heyecanlı ve hayalperest bir kalbe yol göstermeye, onun duygularına ortak olmaya, gelişimine ve hayatına bir nebze de olsa katkı sağlamaya çalışan bir ‘deniz feneri’ olduğumu düşünüyorum. Bu çok heyecanlı ve keyifli bir serüven.”
Bana göre öğretmenlik; emek, sabır ve hoşgörünün bileşkesidir. Her şeyden önce yaşamak ve yaşatmaktır. Hayatı paylaşmaktır.
“Ben bir öğretmenim çünkü öğrencimin üzerinde bırakacağım etkinin farkındayım ve bu gücü olumlu yönde kullanıyorum. Sorumluluklarımın bilincindeyim ve bu beni kendimi sürekli yenilemem için motive ediyor. Emeğimin karşılığını aldığımı görmek, sahnede müthiş bir performans sergiledikten sonra herkesin beni dakikalarca ayakta alkışlaması gibi bir şey.”
“Öğretmenlik hiç tanımadığın, daha önce hiçbir anına tanıklık etmediğin birini koşulsuz sevmektir. Bu yüzden bir öğretmen işe öncelikle kendini severek başlamalı. Hayatındaki olumsuzluklarla dahi barışabilen, kendini seven öğretmenler topluma, çevreye ve en önemlisi kendine yararlı bireyler yetiştirir.”
“Hata yapmaktan korkmayan çocuklarım olur benim. Çünkü öğrencilik yıllarımızın en büyük korkusuydu hata yapmak ve sonucunda başımıza gelebileceklerden korkarak büyüdük maalesef.”
“Bence öğretmenlikle en önemli nokta adalettir. Adil olmayan bir öğretmen hiçbir zaman sınıfının tamamına hitap edemez. Özellikle ilkokul döneminde bu kavramla ilgili yaşananlar birey üzerinde kalıcı izler bırakır. En iyi öğretmen, çocuklarına karşı adil olmayı başaran öğretmendir.”
“Öğretmenim çünkü öğrenme ve öğretme yolculuğunda çocuklar kendilerini tanıdıkça ve gerçekleştirdikçe onlarla beraber sevgi, güven ve sabırla büyüyorum.”
“Ben bir öğretmenim. Görevim yol göstermek değil, her bireyin kendi yolunu çizmesi için ona yardımcı olmak.”
“Ben bir öğretmenim dediğimde, branşımdan bağımsız olarak, aklıma gelen ilk olgu öğrencilerimin fikirlerinin ve kendileri oluşlarının ne kadar değerli olduğu. Verdiğim bilgiden öte kazandırdığım bilinç benim için çok önemli. Öğretmenliği tek bir cümle ile özetleyebilirim aslında: Seni sen olduğun için çok seviyor ve sana değer veriyorum. Hissettiğin ve düşündüğün her ne ise bu çok değerli.”
Bence öğretmen olmak işe değil okula gidiyorum demektir. Yüzlerce çocuğunuzla beraber her gününüzün farklı geçmesidir. Öğretmenlik ruha dokunmaktır.
“Birinci sınıftan üniversiteye kadar öğretmenlerimize dikkatle bakıyoruz. ‘Böyle bir insan olmak istiyorum’ ya da tam tersi ‘Kesinlikle böyle bir insan olmak istemiyorum’ diye düşünüyoruz. Bu nedenle bir öğretmen olarak sorumluluğumun farkındayım, her zaman daha iyi bir insan olmak için çabalıyorum. Sadece kendim için değil, öğrencilerim için de.”