İlköğretim okullarımızı yeniden tasarlamak, evlerimizde ve sosyal ağlarımızda sürdürülebilir değişimleri etkileyen yeni nesil düşünür ve uygulayıcıların ortaya çıkmasını sağlar mı?
İstanbul Tasarım Bienali’nde karşımıza çıkan bu soru, bilginin görülmemiş bir hızla arttığı ve yayıldığı günümüzde büyük önem taşıyor. Yaşanan teknolojik ve sosyal değişimlerle birlikte eğitimin ve öğrenimin mekânsal açıdan kendini sorgulaması, yürürlükteki modellere alternatifler araması gerekiyor. Özel Sezin Okulunun esnek bir öğrenme ortamı sunan yeni sınıfları, bu dönüşümün çarpıcı örneklerinden biri.
Özel Sezin Okulu ana ve ilkokul sınıflarını yeniden tasarlamaya karar verdiğinde, öğrencilerin ve öğretmenlerin fikirlerinden ilham alarak yola çıktı. Ders içi ve dışında yapılan gözlemler, öğrenci ve öğretmenlerle yapılan görüşmeler ve grup çalışmalarını kapsayan 55 saatlik saha araştırması sonrasında, sınıflar ATÖLYE tarafından yeniden tasarlandı.
Her Çocuğun Öğrenme Şekli Farklıdır
Geleneksel sınıf düzeni, öğrencinin öğretmeni sınıftaki bilgi sahibi tek kişi olarak görmesine ve kendinden üst bir seviyeye yerleştirmesine neden oluyordu. Özel Sezin Okulunun yeni sınıfları ise çocuğun sadece öğretmeninden değil sınıf arkadaşlarından da beslendiği çok merkezli mekânlar olarak öne çıkıyor. Doğal öğrenmeye imkan veren bu sınıflar, öğrenci ve öğretmen arasındaki hiyerarşik yapıyı kırmaya yardımcı oluyor.
Yeni sınıfların her parçası, farklı öğrenme biçimlerini desteklerken yaratıcılığı ve merak güdüsünü pekiştiriyor. Böylece çocuk bütün gün sırasında oturmak zorunda kalmadan dinamik bir öğrenme ortamının tadını çıkarıyor.
Tekerlekli sıralar: Kolayca hareket ettirilebilen tekerlekli sıralar sayesinde masa düzeni hızlıca değişebiliyor. Oluşturulabilecek oturma düzenleri ise öğretmenlerin ve öğrencilerin yaratıcılığına kalmış.
Okuma köşesi: Çocukların en sevdiği yer olan okuma köşesi, merdivenle çıkılan bir alan. Öğrenciler burada kitap okumanın yanı sıra oyun oynayabilir veya dersi dinleyebilirler.
Okuma köşesi, aktif-pasif alan ayrımına yönelik ihtiyacı gözeterek kurgulanmış. Öğrenciler içe dönük hissettikleri zamanlarda (örneğin koridora veya bahçeye çıkmak istemediklerinde) burada kaliteli vakit geçirebiliyorlar. Alanın ayakkabısız çıkılan bir yer olması ayrıca önem taşıyor. Çocuğun sınıfta daha rahat hareket edebilmesi, ev-okul arasındaki ilişkinin homojenleşmesine katkıda bulunuyor.
Oturma modülleri: Okuma köşesinin altında yer alan oturma modülleri, öğrencilerin uzanarak ders dinlemesine imkan sağlıyor. Sırada oturmaktan sıkılan çocuk, derse daha iyi konsantre olabilmek için bu bölüme geçebilir.
Sahne: Sınıfın arka tarafında bulunan küçük yükseklik, öğrencilerin sunum yapmak veya performans sergilemek için çıktıkları bir alan. Tekerlekli sıralar kolayca sahneye doğru dönebiliyor ve hızlıca sunum düzenine geçilebiliyor.
Aydınlatma: Sınıfın farklı bölümleri farklı şekillerde aydınlatılabiliyor. Örneğin, öğretmen sadece sahnenin olduğu bölümü aydınlatarak öğrencilerin sunum yapan kişiye konsantre olmasını sağlayabilir.
Çok amaçlı tahta: İki yöne doğru kaydırılabiliyor. Öğretmen ve öğrenciler akıllı tahtaya ek olarak yeşil ve beyaz tahtaları da kullanabiliyorlar.
Yazılabilir yüzeyler: Sınıf içindeki tüm mobilya yüzeylerinin ve camın üzerine de yazılabiliyor. Öğrenci göz hizasındaki dolap yüzeylerini küçük tahtalar olarak kullanılabiliyor, eşyalarını koyduğu ahşap kutuları boyayarak kişiselleştirebiliyor veya camı bir sergileme alanına dönüştürebiliyor.
Ağ sistemi: Sınıftaki bir diğer sergileme alanı tavandaki ağ sistemi. Öğrenciler yaptıkları el işlerini veya projeleri buradan sarkıtarak sergileyebiliyorlar.
Özel Sezin Okulu, bütün bu yenilikler ile çok yönlü ve bir o kadar da deneysel bir öğrenme ortamı sunuyor. Her öğrencinin bağımsız bir birey olduğunu hesaba katarak çocukların ihtiyaçlarını merkeze alıyor ve böylece okula aidiyet duygusunun güçlenmesini amaçlıyor.