Empati, başkalarını dinlemek ve anlamakla birlikte gelen, öğrenilebilen bir yaşam becerisi. Peki empati ne demek ve empatik bireyler yetiştirmek için nasıl iklimler yaratmalıyız?
Carl Rogers, empatiyi “bir kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak, olaylara onun bakış açısından bakabilmesi, duygu ve düşüncelerini anlayabilmesi” olarak tanımlıyor. Duyduğumuz, bildiğimiz ama belki de zaman zaman içselleştirmekte zorlandığımız bir kavram olan empatiyle ilgili araştırmalar gösteriyor ki bu, başkalarını dinlemek ve anlamakla birlikte gelen, öğrenilebilen bir yaşam becerisi. Dolayısıyla öğrenilebilen her beceri gibi bu da ne kadar erken yaşta öğrenilirse o kadar iyi. Peki empati ne demek ve empatik bireyler yetiştirmek için nasıl iklimler yaratmalıyız? Empati kelimesinin kökeni Yunancada “duygu içerisinde” anlamına gelen empathos sözcüğüne dayanıyor. 1900’lü yılların başında ortaya çıkan bu sözcük, ilk başta bir objenin insanda yarattığı, o objenin dokusuna benzer hissi anlatmak için kullanılıyordu. Yani bir üzüm vücudunuzda sulu ve serin bir hisse sebep olabilir, 20. yüzyılın başında bunun ismi empatidir. Bu noktadan bakıldığında empati, kişinin kendi duygularının farkına varması ve onları tanımlayabilmesiyle başlıyor, kendini karşısındakiyle aynı duygu durumda hissedebilmesiyle devam ediyor. Çünkü ancak kendi duygularının farkında olan bir kişi karşısındakini anlamakta yetkinleşebilir, bu yüzden empati kurmanın en sağlıklı yolu karşımızdakinin dünyasını kendimizi unutmadan ziyaret edebilmemizden geçiyor. Duyguları tanımlamanın ötesinde empati kurmayı öğrenmenin anahtarı can kulağıyla dinlemeyi başarabilmek. Birinin sizi, hakkınızda peşin hüküm vermeden ve belli bir kalıba sokmaya çalışmadan dinlemesinin ne kadar iyi hissettirdiğini bilirsiniz. Marshall B. Rosenberg, empatiyi destekleyen bir yaşam dili oluşturmak üzerine yazdığı Şiddetsiz İletişim kitabında bu yargısız dinleme hâliyle ilgili şöyle bir hikâye anlatıyor: Bir okul müdürü öğlen yemeğinden döndüğünde öğrencisi Milly’yi ofisinde oturmuş, üzgün bir halde kendisini beklerken bulmuş. Milly’nin yanına oturunca kız konuşmaya başlamış: “Bayan Anderson, siz hiç kimseyi incitmek istemediğiniz halde, yaptığınız her şeyin birilerini incittiği bir hafta geçirdiğiniz mi hiç?” Müdür, “Evet. Galiba seni anlıyorum.” diye cevaplamış. Bunun üzerine Milly, geçirdiği haftayı anlatmaya başlamış. Bundan sonrasını müdür şöyle aktarıyor: “O sırada hayli önemli bir toplantıya çoktan geç kalmıştım. Bir oda dolusu insanı bekletmekten endişe duyuyordum. Bu yüzden, “Milly, senin için ne yapabilirim?” diye sordum. Milly, bana doğru uzandı, omuzlarını iki elinin arasına aldı ve gözlerimin içine bakarak, kararlı bir şekilde, “Bayan Anderson, sizin bir şey yapmanızı istemiyorum, sadece beni dinlemenizi istiyorum.” dedi. Çok değerli bir şey öğrenmiştim, hayatımın en önemli anlarından biriydi bu. İçimden şöyle dedim: “Boş ver seni bekleyen bir oda dolusu yetişkini.” Milly ile yalnız konuşabileceğimiz bir yere geçtik. Konuşması bitene kadar sakince onu dinledim. Ve biliyor musunuz, o kadar da uzun sürmedi. Can kulağıyla dinlemek ve kendimizinkileri de fark ederek karşımızdakinin duygularını anlamak, çocuklukta öğrenildiği takdirde bireylerin yaşamları sürdürebildiği bir beceri hâline dönüşüyor. Birçok diğer duygusal beceri gibi empatinin de çocukların yetiştiği ortamlarda doğal olarak bulunması, öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Bunun için hem ev hem okul ortamında empatik bir iklim yaratabilir, bu sayede adım adım empati becerisi gelişmiş toplumlar oluşturabiliriz. Peki, empatiyi okul iklimine neden entegre etmeliyiz? - Olumlu bir sınıf ortamı oluşturmak için: Empati yoluyla öğrenciler, birbirlerini anlamayı öğrenir. Arkadaşlarını önemseyerek, etrafındakilerle olumlu bir güven ilişkisi içerisinde olunca aynı zamanda öğrenmeye daha hazır hâle gelirler. - Topluluk bilincini güçlendirmek için: Empati, toplulukları dönüştürür. Bağ kurmanın bir yolu olarak çocukların sınıf arkadaşlarından başlayarak kültürlerarası iletişim kurmalarına olanak sağlar. Bu yüzden gitgide küreselleşen dünyamızda empati en önemli becerilerden biridir. - Öğrencilerin başarılı birer lider olmalarını desteklemek için: Empati, öğrencilerin duygusal, bilişsel, sosyal gelişimini ve akademik başarısını önemli ölçüde etkilerken aynı zaman iyi birer lider olmalarını da destekler. Liderler, insanları anlamalı ve onları düşündüklerini gösterebilmelidir. Bu yüzden empati becerisinin erken yaşta edinimi, topluma uzun vadede empatik siyasi liderler olarak dönecektir. Empati yoluyla birbirimizi can kulağıyla dinlediğimiz, anladığımız sağlıklı toplumlar oluşturabilmek dileğiyle...
Owen, L. (2015, 22 Kasım). Empathy in the Classroom: Why Should I Care? Edutopia. 22 Şubat 2022’de şuradan alınmıştır: https://www.edutopia.org/blog/empathy-classroom-why-should-i-care-lauren-owen
Menezes, F. (2020). Better Society. Bright Vibes. 22 Şubat 2022’de şuradan alınmıştır: https://brightvibes.com/1556/en/in-denmark-empathy-classes-are-part-of-thenational-curriculu
Lanzoni, S. (2015, October 15). A short history of empathy. The Atlantic.11 Mart 2022’de şuradan alınmıştır: https://www.theatlantic.com/health/archive/2015/10/a-short-history-of-empathy/409912/
Ashoka Türkiye, Sabancı Vakfı (2019). Okullarda Empatiyi Geliştirmek için bir Rehber.
Ashoka Türkiye, Sabancı Vakfı (2019). Fark Yaratan Beceriler Empati. Rosenberg, M. (2019). Şiddetsiz İletişim.