Her yaştan öğrencinin kabusu olan sınav kaygısı başarıyı doğrudan etkilemektedir. Ancak sınav öncesi yapılacak basit müdahalelerle sınav kaygısının etkisinin azaltıldığı da gözlenmektedir. İşte uzmanlar tarafından geliştirilen üç metot.

Sonuçları, öğrencinin geleceği açısından belirleyici olacak sınavlar öncesinde yaşayan kaygı ve heyecan, başarı seviyesini negatif anlamda etkileyebilmektedir. Bu heyecan sınav öncesinde, sınav süresince yaşanabilecek psikolojik bir durumdur. Öğrencilerin ne kadarının böyle bir sorun yaşadığı tam olarak bilinmemekle birlikte okula giden nüfusun en az % 20’sinin sınavlarda ciddi bir heyecan yaşadığı sanılmaktadır.

Öğrencilerin % 18’inin ise daha orta dereceli bir endişe yaşadığı düşünülmektedir. Yazar, danışman ve gazeteci Annie Murphy Paul, çeşitli psikolojik araştırmalardan yararlanarak sınav heyecanını yatıştırmak için faydalanılabilecek üç teknik çalışmayı derlemiş. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocuklarla deneyimleyebileceği bu üç teknik oldukça basit ve etkili.

• Bir kağıda içini dökmek: Öğrenciler sınavda çok kaygılandıklarında net düşünme ve problem çözme kapasitelerinde görülür bir azalma yaşanır. Şikago Üniversitesi’nden Kognitif bilim uzmanı Sian Beilock ve Gerardo Ramirez’in geliştirdikleri bir metoda göre, test başlamadan on dakika önce, kaygı, düşünce ve duygularını bir kağıda dökmenin bu stresi azalttığı kanıtlanmış. “Dışavurumcu yazım” olarak adlandırılan bu teknikle negatif düşünceler ve duygular kağıda dökülerek azaltılıyor ve öğrenciler test  başladığında “çalışma hafızalarını” daha etkin kullanabiliyorlar. Bu teknik bir grup 9. sınıf öğrencisi üzerinde bilimsel oarak denenmiş ve olumlu sonuçlar elde edilmiş.

• Değerleri doğrulamak: Kız öğrencilerin veya azınlık öğrencilerinin sınav kaygısından daha çok muzdarip oldukları farkedilmektedir. Bazen öğreciler, önyargıları doğru çıkarmaktan korktukları için de kaygı hissederler.  Başka bir şehirden veya ülkeden gelen, okula adaptasyon zorluğu çeken öğrenciler, kendilerinin başarısız olacaklarına dair genel bir kanı olduğunu bilinçli veya bilinçsiz kabul ederek performanslarını düşürebilirler. Stanford Üniversitesi’nden psikologlar Gregory Walton ve Geoffrey Cohen, öğrencilerin başarılı oldukları başka bir alan hakkında yazdıkları bir iki cümlenin, kaygılarını yatıştırmada etkili olduğunu kanıtlamışlar. Örneğin: “Müzik benim için önemli. Üzgün veya mutlu olduğumda kendimi ifade etmemi sağlıyor” yazan bir öğrencinin sınavda başarısını arttırdığı gözlenmiştir. Aynı şekilde fizik testi öncesi  uygulanan bu methodla, kız öğrencilerin ortalama notu C’den B’ye yükselmiştir.

•  Rahatlama Egzersizleri: Küçük öğrencilerin bile sınav kaygısı yaşadıkları gözlemlenmiştir. Birinci ve ikinci sınıf öğrencileri, sınav öncesinde beden diliyle kaygılarını gösterebilirler. Psikolog Heidi Larson, bu sözel olmayan göstergelerin, uyku zorluğu, karın ağrısı, sık sık tuvalete gitme ihtiyacı olabileceğini belirtiyor. Larson, küçük öğrencilerin sınav kaygısının bazı nefes ve rahatlama egzersizleriyle asgariye indirilebildiğini gözlenmemiş. Öğrencilerin, sınıfta matların üzerine yatarak gözlerini kapamaları, nefeslerine konsantre olmaları, kol, bacak, karın kaslarını gevşetmeleri istenmiş. Bazı öğrenciler o kadar gevşemiş ki uyuyakalmışlar. Böyle bir egzersiz uygulanmayan kontrol grubuyla, rahatlatılan grup arasındaki sınav başarısı karşılaştırıldığında egzersizli müdahalenin, test kaygısını ciddi oranda azalttığı gözlenlenmiş.

Washington Post – The Answer Sheet’ten derlenmiştir.