Okul öncesi dönemde ve 1. sınıfta çocukların çeşitli malzeme ve biçimleri kullanarak kendilerini özgürce ifade etmelerine olanak sağlanmalıdır.
Yaratıcılığın geliştirilmesi dar anlamlı bir kavram değildir. Çocukları aktif ve bilinçli birer birey olmaya, kendilerini tanımaya yöneltmek demektir. Yaratıcılık bütün duyguları kapsar ve çocuğun yeni şeyler denediği her alanda mevcuttur. Yaratıcılığı hedef alan sanat eğitimi taklitçilikten uzaktır. Sezmenin, düşünmenin, araştırmanın, denemenin, çözümlemenin ve sonuçlandırmanın ortak çabası sonucunda oluşur.
Görsel Sanat Eğitimi Biçim Oluşturan Bir Düşünme Etkinliğidir
Çocukların özel anlatım biçimleri vardır. Okul öncesi dönemde çocuk; renk, çizgi ve doku ile kendine özgü dünyasını, sevinçlerini, başarılarını, problemlerini yansıtır.
Bu seviyede Görsel Sanatlar dersi için en uygun çalışmalar renkli ve renksiz çizimlere ek olarak üç boyutlu biçimlendirmelerdir. Resim çalışmaları için ekonomik ve çalışılması kolay malzemeler seçilmelidir. Özellikle büyük kas gruplarını güçlendiren bu tür çalışmalar fiziki gelişime katkıda bulunur.
Kil çalışmaları, tutkalla yumuşatılmış gazete kâğıdı hamuru ile yapılan üç boyutlu çalışmalar çok yararlıdır. İki eli aynı anda çalıştıran bu malzemelerin eğitsel değeri yüksektir. Atık malzemelerle de (boş kutular, makaralar, ipler, çubuklar vb.) üç boyutlu çalışma olanağından yararlanılmalıdır.
Çocuklar uygun gördükleri biçimleri kullanırken deneyim kazanırlar. Bu aşamada genellikle semboller ve şemalarla çizgisel bir anlatım biçimden yararlanırlar. Renkleri tanıma sınırlıdır: Yoğunlukla mavi, sarı, kırmızı gibi renkler kullanırlar. Zamanla çocuğun dünyasında renk önem kazanmaya başlar.
Şematik dönem bir süre daha devam eder. Bu durum 2. sınıfın sonuna dek sürebilir. Sonrasında çocuğun hem kendisi hem de çevresi için eleştiri dönemi başlar. Çocuklar öylesine özgün bir anlatım stiline sahiplerdir ki yetişkinler bu anlatıma yabancılarsa düş kırıklığına uğrayabilirler. Çünkü yetişkinler çocukların çizimlerinin bir objeye benzemediklerini düşüneceklerdir.
Kendi Beklentilerinizi Bir Yana Bırakarak Çocuğun Anlatımını Anlamaya Çalışın
Bu noktada aileler, okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğretmenleri çocuklara çeşitli malzemeler vererek, onları özgür bırakarak ve dikkatlerini toplumsal olaylara çekerek yardımcı olabilirler. Çocukları müzelere ve galerilere götürmek, geçmiş ve günümüzdeki sanat olaylarını izletmek, camdaki yansımalardan afişlere pek çok çevresel etkene dikkat çekmek, kısa açıklamalarla algılama ve görme biçimlerini güçlendirmek, birlikte bol bol kitap karıştırmak ve okumak çocukların bu deneyimlerden edindiklerini yüzeye aktarmalarına olanak sağlar.
Tüm bu aktiviteler ile çocukların ne kadar yüksek bir algıya sahip olduklarını çalışmalarında görebilirsiniz.
Kaynak: Eğitimde Tasarım ve Görsel Algı / Nevide Gökaydın