8 Ekim 2013

Yaratıcı Yazarlık Sınıfta Nasıl Öğretilir?

Çocuklar kompozisyon yazarken o kadar kasılıyorlar ki, “giriş- gelişme- sonuç” kalıbına uyacağız diye o kadar uğraşıyorlar ki içlerinden geldiği gibi bir anlatım ortaya koyamıyorlar. Peki çocuklara yaratıcı bir şekilde yazmak nasıl öğretilebilir? İşte beş ipucu. 

Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen “Zeynep Cemali Öykü Yarışması”nın ardından bir değerlendirme yapan Dr. Müren Beykan, gelen öykülerden yola çıkarak, gençlerin yoğun dramlar içeren öyküler yazmaya meyilli olduklarını ve eski bir dil kullandıklarını gözlemlediğini belirtmişti. Öykülerde mizaha ve günümüz hayatını yansıtan detaylara yer verilmediğini, gençlerin klasiklerden feyzaldıklarını da eklemişti. Yani gençlerin yazarken, aldıkları eğitim dolayısıyla, kendilerini belli kalıplara uydurmaya çalıştıkları ve yaratıcılıktan uzaklaştıkları bir gerçek. Özel Sezin Okulu Eğitim Danışmanı ve blogumuzun en çok takip edilen yazarı Ali Rıza Çatal hocamız da “Neden Yazamayız?” ve “Herkes Yazabilir” adlı makalelerinde bu konuya değinmişti. Çocuklar kompozisyon yazarken o kadar kasılıyorlar ki, “giriş- gelişme- sonuç” kalıbına uyacağız diye o kadar uğraşıyorlar ki içlerinden geldiği gibi bir anlatım ortaya koyamıyorlar.

Peki çocuklara yaratıcı bir şekilde yazmak nasıl öğretilebilir. Guardian Gazetesi’nde çıkan bu makalede bir öğretmen meslektaşlarına hitaben beş basit öneride bulunuyor.

1. Kompozisyon kurallarını atın

Öğrencilerime her zaman yazmanın kuralı olmadığını ve istedikleri gibi yazabileceklerini söylerim. İyi hikayelerin illa çarpıcı bir girişi, bir metaforu, bir kırıIma noktası, sonunda bir şaşırtmacası olması gerekmez.  Bunları kullandığınızda ortaya iyi bir hikaye çıkacak anlamına da gelmez. Çocuklar bu öğelerin ne olduğunu, nerede, ne zaman kullanılacaklarını bilmeliler. Ama bir reçete gibi kullanmamalılar.

Benim çocuklara önerdiğim iki kural vardır: “Doğrudan söyleme, göster” ve “Az zarf (belirteç) kullan”. Örnek vermek gerekirse, “Adam çok kızmıştı” yerine “Adam burnundan soluyordu” demek daha ilginç olabilir. Yansıttığınız duygular üzerinden okuyucunun sonuca varması yazıyı sürükleyici kılacaktır. Zarflara gelince, onları kaldırıp daha güçlü bir fill kullanmak anlatıyı daha çarpıcı kılacaktır. Örneğin: “Hızlı hızlı yiyiyordu” yerine “Lokmaları yutuyordu” kullanılabilir.  

2. Karakter tanımı

Bu egzersiz için çocuklar defterlerinden bir sayfa alıp,  seçilen bir karakter için, örneğin Homer Simpson, dörde bölerler: “sevdikeleri”, “sevmedikleri”, “motivasyonaları”, “kusurları”.  Öğrenciler seçilen karakter için bu bölümleri doldurur. Sonra ikişerli gruplara ayrılıp, karakterin özelliklerini göz önünde bulundurarak çeşitli cümlelere başlayıp tamamlarlar: “O gece uyku tutmadı çünkü….” ; vs. Bu çok eğlenceli ve yararlı bir aktvitedir.

3. Biyografiler

Çocuklar yazar olmanın kolay olduğunu, yazarların hemen ünlenip, her şeye sahip olduklarını ve bütün gün yan gelip hikayeler yazdıklarını düşünürler. Tüm o sancılı yaratım süreçlerini, reddedilmeleri bilmezler. O yüzden yazarların kendi yazarlık deneyimlerini anlattıkları biyografiler okunması çocuklar açısından aydınlatıcı olabilir. Böylece hemen pes etmemeyi ve direnmeyi öğrenirler.

4. Anlatı mesafesi

Anlatı için uygun zaman kipini bulmak her zaman yeterli değildir. Çocuklar denemelerle anlatı mesafesini seçmeyi öğrendiklerinde daha rahat yazmaya başlayacaklardır.

Yakın mesafe anlatı, yazarın, karakterin tüm düşüncelerini, hislerini doğrudan aktardığı bir anlatımdır.

Orta mesafe anlatı, detaylara girmeden karakterin hisleri, durumu üzerine bazı ipuçları verir. Karakterin tepkilerinden ne hissettiğini, ne düşündüğünü anlarız. Bu daha çok bir film yönetmeni yaklaşımıdır. 

Uzak mesafe anlatıda ise, karaktere uzaktan adeta sisler içinden bakarız. Diğer insanların onlar hakkındaki fikirlerinden veya davranışlarından karakteri anlarız. Bu kuşbakışı bir yaklaşımdır.

Anlatı mesafeleri, üzerinde çalışılması gereken bir konudur. Ancak çocuklar bir fikir edindiklerinde hikayeye yakınlaşıp uzaklaşmaları kolaylaşacaktır.

5. Hikaye başlangıçları

Bu yıllardır kullanılan bir yöntemdir. Rastgele bir cümle seçilir ve bir hikayeye başlanır. Bu çalışma için önceden hazırlanmış fotoğraflar, resimler kullanılabilir. Zaman tutup en az 50 kelimelik bir yazı yazılması beklenir. Üzerinde çeştli resimler bulunan zarlar, küpler de kullanılmaktadır. Hikayede takılan çocuklara ufak tefek yardımlar yapılabilir. Genelde ortaya son derece eğlenceli hikayeler çıkar.



YORUM YAZ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


© 2021 Eğitim ve Ötesi