Bazı kişiler dinleyerek, bazıları yazarak, bazıları görerek öğrenir. Peki çizmek, daha derin bir öğrenmeyi nasıl destekler? Hangi biçimlerde çizim yapmak daha etkilidir?
Çizim yapmanın kimi öğrenciler üzerinde etkili bir yöntem olduğu uzun zamandır biliniyor, dolayısıyla çizimi bir eğitim aracı olarak görmek mümkün. Öğrenmeyi kolaylaştırmasının yanı sıra yaratıcılık becerilerini geliştiren, analitik becerilerin geliştirilmesine yardımcı olan, stresi azaltan bir iletişim aracı. Beyin gelişimi için faydalı olduğuysa farklı bilimsel araştırmalar tarafından kanıtlanmış bir gerçek. Ama nasıl çizim?
Boise Eyalet Üniversitesi ve Clemson Üniversitesi tarafından yapılan araştırmanın ardından Şubat 2022’de yayımlanan makaleye göre sembolik çizimler ile organizasyonel çizimler arasında fark var. Bu da kullandığınız yöntemi doğru belirleyerek öğrenmenizi güçlendirebileceğiniz anlamına geliyor. Sembolik çizim, bir metindeki detayları yakalayarak onları görselleştirme demek; örneğin bir hücre modeli. Organizasyonel çizim ise bir metindeki ögelerin aralarındaki bağlantıyı haritalandırma anlamında geliyor; örneğin bir kavram haritası.
Araştırmada 5. sınıf öğrencilerinden oluşan üç gruba aynı bilimsel makale ve bu makaleye dair bir gruba sembolik çizim yapma, bir gruba kavram haritası oluşturma yönergeleri veriliyor. Üçüncü grup ise kontrol grubu olarak hiç çizim yapmıyor. Aynı makaleyi okuyarak farklı yöntemlerle daha derin bir anlama üzerine çalışan öğrencilerin hepsi daha sonra aynı sınava giriyor. Bu süreci beş makale için tekrar ediyorlar. Araştırmanın sonucunda kavram haritası çizerek çalışan öğrencilerin anlama testlerinin sonuçlarının diğer iki gruptan daha yüksek olduğu görülüyor.
Sembolik çizim yapan öğrencilerin bilgileri doğru hatırladığı ancak derin bir anlama ve anlamlandırma yapamadığı, kavram haritaları çizen öğrencilerin ise bilgiler arasında ilişki kurabildikleri için “büyük resmi” görebildiği ve daha iyi öğrendiği ortaya çıkıyor. Bilgiler arasında ilişki kurmak, öğrencinin zihninde boş kalan ve fark etmeden öğrenmeyi aksatan noktaların da telafi edilmesine yardımcı oluyor. Bu da aslında derin anlamayı sağlıyor zira “üst biliş”, yani kişinin kendi öğrenme ve düşünme sürecinin farkında olarak onu yönetebilmesi, bilgilerin ilişkisiyle mümkün.
Çizme eylemi, bilgiyi görselleştirip onları değerlendirilebilir, daha anlaşılır ve çözümlenebilir hâle getiren bir araç. Çünkü görmek, soyut kavramları dönüştürür. Somut olanı öğrenmek, soyut olanı öğrenmekten daha az zihinsel çaba gerektirir. Bu yüzden görsel olarak ifade edilmiş ya da yapılandırılmış her bilgi daha kolay anlaşılır. Yapılan araştırmalara göre organizasyonel çizim kullanımıyla sınıf ortamında çocukların daha özgün bir öğrenme deneyimi yaşadıkları, detay ve büyük resim arasındaki bağlantıları daha kolay kavradıklarını gözlemlenmiş. Zira bu yöntem konuşmaların, yoğun ve karmaşık bilgilerin sadeleşmesini, yanlış öğrenme ve karışıklıkların giderilmesini sağlıyor.
Bu yalnızca öğrenciler için değil, hepimiz için iyi haber: Çizimle öğrenmek için çok yetenekli bir ressam olmak şart değil. Basit eskizler, oklarla birbirine bağlanan düşünceler, grafikler, küçük kavram haritaları hepimize birçok konuda yardımcı olabilir. Günümüzde teknolojinin de hızla gelişmesiyle grafik kayıtların ileride daha fazla talep gören bir alan hâline gelmesi kaçınılmaz görünüyor.
Kaynaklar: https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0959475221001006?via%3Dihub
https://www.edutopia.org/video/sketchnotes-concept-map-comprehension
Farkındalık sağlaması açısından güzel bir betimleme olmuş. Deneysel çalışmaların maalesef en yanıltıcı tarafı kontrol grubuna hiçbir değişkenin sunulmamasıdır.Bunun sonucunda zaten deney grubu lehine anlamlı bir farklılık olması işten değildir. Bireyin farklı araçlarla ve doğasına uygun öğrenmesini de destekleyen bu konu seçiminin yerinde ve alan tutucu olduğunu düşünüyorum. Emeklerinize sağlık.