Liselere Geçiş Sınavı’nın sonuçları açıklandı. Öğrenciler için zaman zaman stresli geçen sınav döneminin ardından şimdi önlerinde bir tercih süreci var. Peki lise seçimi yaparken nelere dikkat etmeli? Özel Sezin Okulu Genel Müdürü Bahadır Özkan, çocukları tercih sürecinde olan velilerle tavsiyelerini paylaştı.
Sınav sonucunu “kazanmak” ya da “kazanamamak” olarak değerlendirmeyin.
Bugün sınav sonucunda ilk yüzde beşin içinde olan bir öğrenci, kontenjanlar kısıtlı olduğundan sıralamanın en üstündeki okullardan birine giremediği için kendini başarısız hissedebilir. Çocukların bu duygudan çıkması için onlara destek olun ve çocuğunuza bunun bir yarış değil, yolculuk olduğunu anlatın.
“En iyi” okulu değil, çocuğunuz için doğru okulu seçin.
Okulları puan sıralamasına sokmak, bir okulu okul yapan özelliklerin göz ardı edilmesine sebep olabilir. Sıralama mantığı bir okulun tüm özellikleriyle sizin çocuğunuzun gelişimine uygun olduğu anlamına gelmez. Okulunun felsefesininin ve olanaklarının sizin çocuğunuz için daha uygun olmasına odaklanmak önemlidir. Bu yüzden okulun yeri nerede, öğretmen kadrosu nasıl, hangi dilde eğitim sunuyor, öğrencileri hem Türkiye’ye hem yurt dışına hazırlıyor mu, öğrenci değişim programları nasıl gibi soruları kapsayan eğitim araçlarına odaklanmak önem taşır. Aynı zamanda çocuğun temel becerilerinin ve yetkinliklerinin iyi analiz edilip bu becerilerin okulun sunduklarıyla uyuşup uyuşmadığına bakmak gerekir. “Tek tip bir eğitim verilen okulda çocuk mutlu olur mu?”, “Esnek olmayan bir okul kültürü onun için uygun olur mu?”, “Çocuğumun gerçek merakları neler?”, “Okul çocuğuma ne katacak?” gibi soruları düşünmek velilere yardımcı olacaktır. Çocuğun ancak kendisine uygun bir okulda motivasyonu yükselebilir. Motive olan çocuk ise mutlu ve başarılı olur.
Ebeveyn olarak sizin hayalleriniz ve beklentilerinizin çocuğun isteklerinin önüne geçmesine izin vermeyin.
13-14 yaşında olan bir çocuğun o yaşta kendi geleceği için hangi seçeneğin daha iyi olduğuna karar vermesini beklemek doğru değil. Bu seçimi yapacak olan ebeveynlerdir. Bu noktada çocuğunuzu kendi hayallerinize ikna etmemeniz gerekir. O yaşta, ebeveynlerinin aldığı bir karara karşı çıkamayan çocuk bu kararın kendisi için yanlış olduğunu fark ettiğinde yaşı 18’e gelmiş olur. Bu yüzden eğitimci ve ailelerin iş birliğinde çocuğun yetkinliklerini ve ihtiyaçlarını tanımlamak çok önemlidir.
Neyi istediğiniz kadar neyi istemediğinizi de düşünün.
Anne ve baba olarak çocuğunuzun bir ders, çalışma ya da tempo yüzünden bir gece uykusuz kalmasını düşünebilir misiniz? Peki ya 10 gece? 10 gece ya da bir dönem boyunca uykusuz kalacak bir çocuk için bu sürecin zorluklarını düşünmeyi önemli buluyorum. Çocuğumuzun gözlerimizin önünde erimesine, arkadaşlık ilişkisi kurabilecek zaman bulamamasına hangimiz razı gelebiliriz ki?
Keskin kararlar yerine esneyebilen yollara olanak sağlayan bir okul seçin.
Örneğin sadece tek tip bir eğitim modelini benimsemek gibi keskin çizgileri olan okulları tercih etmek uzun vadede dezavantaj olabilir. Esnek yapıya sahip okulların verdikleri eğitim, tüm zamanların değişimine entegre olur. Çünkü bugün çok geçerli sayılan bir eğitim modeli, 10 sene sonrasının ihtiyacına cevap veremeyebilir.
Sadece tabela sıralamasına önem veren okulların çocuk üzerindeki negatif etkisini unutmayın.
Sadece rakamlardan ibaret bir eğitime inanmıyorum. Okulların, sınav başarı puanının yanı sıra öğrencilerin özelliklerini de bilerek onları kabul etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Öğrencinin hayalleri ile okulun vizyonunun örtüşüp örtüşmediği ancak bu şekilde anlaşılabilir. Bu da uzun vadede öğrencinin karşısına önemli bir karar olarak çıkacaktır.
Okulları, sadece hangi üniversiteleri kazandırdıklarına bakarak seçmeyin.
Okulların hangi üniversiteyi kazandırabildikleri kıymetli bir etkendir ancak yeterli değildir. Bunun yanında çocuğun okulun kültürünü benimseyebilmesi ve okulda kişiliğinin gelişmesi önemlidir. Bugün sosyal yaşamın en önemli unsurlarından biri adaptif yetkinlikler olarak karşımıza çıkar. Bu yüzden bir okulu yalnızca üniversite başarısına göre değerlendirmek, çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu sosyal becerileri yok saymak anlamına gelir. Üniversite hedeflerine göre lise seçmek, dört-beş yıllık bir hedef koymak demektir. Günümüzde iki sene sonrasına baktığımızda gördüğümüz ile karşılaştığımız ihtiyaçlar ve yolculuklar bile farklıyken çocuğun önüne bu kadar uzun vadeli hedefler koyarken daha çok araştırma yapmak ve doğru öngörülerle hareket etmek gerekir. Ayrıca bu konuda uzman olmayan kişilerin oluşturacağı yanlış algı ve bilgi kirliliklerine dikkat edilmesi çok önemlidir.
Yurt dışı olanaklarını inceleyin.
Türkiye ile yurt dışı koşulları değişkenlik gösterdiğinden her ikisi için de kuvvetli olanaklar sunan okulların doğru tercihler olduğuna inanıyorum. Günümüzde okulların imkânları çok arttı. Bu yüzden öğrencilerin ulaşabileceği çok fazla eğitim aracı var: Uluslararası akreditasyonlar, değişim programları, staj olanakları, uluslararası projeler, saha çalışmaları… Öğrenci bu eğitim araçlarını doğru kullandığında okulun sunabildiği olanaklar da çok kıymetli hâle gelecektir. Sonuçta son sınıfa yaklaştıklarında daha fazla oturmuş bir zihniyet ve deneyimle seçeneklerini daha da artırma şansı elde edeceklerdir.
Okulların kişisel danışmanlık sistematiğinin gücüne önem verin.
Okulun sunduğu eğitim araçlarına karar veren öğrenciye rehberlik edecek bir kişisel danışmanlık sisteminin var olması çok önemlidir. Danışmanlığın güçlü olmadığı okullarda seçeneklerin fazla olmasının bir avantajı olmayacaktır. Çocuk dışarıdan destek almadan, yalnızca okulun sunduğu olanaklarla kendi hayat yolunu çizebilmeli, kendi kariyer yolunun en iyi adreslerine gidebilmelidir. Okulun akademik danışmanlığı, yurt dışı danışmanlığı, kariyer danışmanlığı gibi destek yapılarının yetersizliği öğrencinin yanlış bir yükle yanlış adreslere yönelmesine sebep olabilir. Daha kolay, esnek, keyifli ve zengin bir yol haritasıyla öğrenci, bilişsel, duygusal ve kültürel bir zenginlikle hedefine çok daha doğru bir biçimde ulaşabilir.
Öğrenci ve veli profilinin değerlerinizle örtüştüğüne emin olun.
Ergenlik ile yetişkinlik süreçlerinin ortasında olan liseli gençler için arkadaşlık ilişkileri önemlidir. Zihinsel ve duygusal bir olgunlaşma sürecinde olan çocuğun doğru ilişkilere ihtiyacı olur. Bu anlamda okul seçimi yaparken öğrenci ve veli profillerinin sizin değerlerinizle örtüştüğüne emin olmak gerekir. Aynı zamanda okul kültürünün sıkı ilişkilere açık olup olmadığını anlamak da kıymetlidir. Çocuğun kendi yaşıtları kadar öğretmenleri ve okul idarecileriyle de güçlü ilişkiler kurabilmesi gerekir.
Öğretmenlerin okuldaki görev sürelerinin kısa olmamasına dikkat edin.
Özellikle özel okullarda kendi alanlarından uzman olan ve okulla devamlılığını kendi için bir kariyer hedefi olarak gören öğretmenlerin bulunmasının çocukların yaşamında da aynı bağın oluşmasını sağladığını görüyoruz. Bir okulda öğretmen kendisini mutlu, güçlü ve gelişebilir hissediyorsa o kurumda bağı daha kuvvetli olur. İçsel motivasyon ve vizyonla öğrencisine odaklanır. Gelişirken geliştirir; doğru motivasyonla öğrencisini de motive eder. Öğretmen rotasyonu az olan okullarda her zaman okul kültürü ve değerleri sürdürülebilir bir anlayış içinde korunur. Güçlü ve mutlu öğretmen, güçlü ve mutlu öğrenci demektir. Bu sebeple öğretmen devamlılığı ve güçlü bir öğretmen yapısı çok önemli bir tercih sebebidir.
Tüm öğrencilere eşit fırsatlar sunan bir okul seçin.
Eğitimin ve ders dışı öğrenme alanlarının tüm öğrenciler için ulaşılabilir olduğundan, öğrencinin bir baskı ya da bir sıralama kaygısına girmeden seçim yapabildiğinden emin olmak önemlidir. Okullarda çok popüler olan bazı alanlarda rekabetin getirdiği davranış ve ilişkiler dolayısıyla maalesef belli bir öğrenci grubunun öne çıkarıldığını görebiliyoruz. Tanıtım faaliyetlerinde gördüğünüz çeşitliliğin yalnızca %10’luk bir öğrenci kesimine ait olduğuna tanıkllık etmek veli olarak sizin için güven kırıcı olabilir. Bunu ölçmek için aileler, okuldaki farklı öğrenci profillerine bakabilir, okuldan akademik not ortalamaları farklı olan öğrencilerin ders dışı faaliyet istatistiklerini talep edebilirler. Ayrıca okulun ders dışı faaliyet alanlarına ne kadar yatırım yaptığını araştırmak, çocuğun bu alanda gelişim fırsatları için önemli ipuçları verir. Teknik alanlardaki yetkinlikler kadar günümüzde önemli olan adaptif yetkinlik sahibi olabilmesi, bu alanların zenginliği ve efektifliği ile çok ilgilidir. Lisenin bir yaşam okulu olarak çocukların büyüme yolculuklarında etkisi çok yüksek. Yaşam okulu olarak disiplinler ötesi bir kimliğe sahip olması öğrencinin dünyaya çok farklı boyutlarla bakmasına yardımcı olur. Bu sebepten kültürel ve sosyal farkındalık için bu alanlara yatırım yapan okullar günümüzün öncü okullarıdır. Tercih yaparken bunun veliler tarafından gözetilmesi, çocukları için önemli olacaktır.
Okulun öğrencilerinden geri bildirim alın.
Okulun öğrencilerinden geri bildirim almanın bir seçenek olduğunu unutmayın. Öğrenciler çok objektif ve yalın bir şekilde fikirlerini ifade eder. Ne yaşadıkları en iyi onlar bilir, en iyi onlar anlatırlar. Aynı şekilde veli gruplarıyla paylaşımlarda bulunmak da mümkün. Bu iletişimleri kurarken sosyal medyayı dikkatli kullanmak ve tek taraflı yorumlarla ilgili endişeye kapılmamaya dikkat etmek gerekir.
Köklü bir kurumun artılarını unutmayın.
Okulun köklü bir kurum olması, tecrübe seviyesini ve kültürünü belirler. Daha fazla tecrübeye sahip kurumların daha öngörülü olduğunu, esnek manevra yapabilme becerisi kazandığını, niceliksel değil niteliksel ihtiyaçları öne çıkardığını görüyoruz. Bu tür okulların öğretmenler tarafından da tercih edildiğini unutmamak gerekir. Bu anlamda köklü kurumlarda velilerin okulla aralarındaki güven bağının daha güçlü bir şekilde kurulabildiğini düşünüyorum.
Bütçe planınızı eğitimin sürdürülebilir olduğunu unutmadan yapın.
Aldığınız eğitim ile ayırdığınız bütçenin uyumlu olması gerekir. Eğitim sürdürülebilir bir olgu olduğundan çok uçuk bütçeler olmaması gereklidir. Eğitimin hiçbir zaman maddi bir karşılığı olmaz ama bir denge kurmak, çocuğun eğitim hayatında yatırımların devam edeceğini göz önünde bulundurmak durumundayız.
Bu kadar farklı parametre varken birkaç dersin testle ölçüldüğü bir sınavın sonucu tek başına anlamlı değil. Belirli sıralamalara sıkışmış bir okul seçmek zorunda kalmak, tercih döneminin neden bu kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Bu yüzden önemli olan çocuk için doğru okulu bulmak. Tüm öğrenciler adına kendileri için doğru ve mutlu olanı bulacakları bir tercih dönemi diliyorum.