Kabul ediyoruz, evden çalışma düzenine geçen anne-babalar için hayat bu ara hiç kolay değil, ancak unutmayın ki bu geçici bir durum. Esnekliği kucaklayın ve süreci daha rahat yönetmenizi sağlayacak önerilerimize göz atın.
Korona günlerinde evden çalışan anne-babalar için şu kritik noktayı baştan vurgulayalım: Her şeyi mükemmel yapmaya çalışmayın çünkü olmayacak! Ofisteki gibi verimli çalışamadığınızı, bunaldığınızı, dengeyi kuramadığınızı, sakin kalmakta zorlandığınızı hissedebilirsiniz ve bu çok doğal. Ancak makul beklentiler ve esnek bir bakış açısıyla süreci daha rahat bir şekilde yönetebilirsiniz. Bu zor ama geçici koşullarda hayatınızı kolaylaştırabilecek yöntemler ise şunlar:
Planlama, Planlama, Planlama!
Büyük ve ani değişimlerin gerçekleştiği zamanlarda rutinlere sadık kalmak rahatlatıcı, iyileştirici ve aynı zamanda işlevseldir. Bu nedenle Özel Sezin Okulu Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü’nden Başak Çil Coşkun’un dediği gibi; çocuğunuz için günlük veya haftalık planlar yaparken kendiniz için de bir program oluşturmanız zamanı daha verimli kullanmanız açısından büyük önem taşımaktadır.
Harvard Business Review’a göre program oluştururken aşağıdaki dört soruyu dikkate alabilirsiniz:
- Çocuğunuzun günlük akışında neler var?
- Hangi öğünde ne yiyeceksiniz?
- Ev işlerini (çamaşır, bulaşık, temizlik vb.) ne zaman halledeceksiniz?
- Kritik iş görüşmelerinizi ne zaman yapacaksınız?
Bu süreçte çocuğunuzun günlük akışını kategorilere ayırabilirsiniz; sabah “kişisel bakım” (giyinmek, kahvaltı yapmak, diş fırçalamak, sabah sporu…), sonrasında “çalışma” (uzaktan eğitim, ödev yapmak veya kitap okumak gibi destekleyici aktiviteler) ve ardından “sosyal zaman” (Minecraft, arkadaşlarla görüntülü konuşma, puzzle yapma gibi). Siz ise çocuğunuzun “çalışma” periyodunda işinize odaklanabilir, ayrıca günün erken ve geç saatlerinde (başka bir deyişle ev ahalisi uykudayken) işe dönebilirsiniz.
“Bak bu da benim programım, sen derslerini dinlerken ben de kendi odamda (şu saate kadar) çalışıyor olacağım” demeniz çocuğunuzun alanınıza saygı duymasını ve çalışma sürenizi bilmesini sağlayacaktır. Onun çalışmaları birkaç saat, sizinki ise daha uzun sürebilir, dolayısıyla online eğitim sonrası yapacağı ders dışı aktiviteleri planlamanızda büyük fayda var. Ayrıca çalışmalarınız bittikten sonra birlikte vakit geçireceğiniz ortak bir zaman dilimi belirlemeyi unutmayın. Çocuğunuzun hangi saatte sizinle birlikte olacağını bilmesi derslerine odaklanmasına yardımcı olacaktır.
Açık İletişim
En başta dediğimiz gibi, her şey pürüzsüz ilerlemeyecek. Çocuğunuzun siz toplantı yaparken çığlıklarla odaya dalma ihtimali her zaman var. Bu nedenle değişen programınızı ve aksiyon planınızı iş arkadaşlarınıza açık bir şekilde aktarmanız, beklenmedik durumlar için onları önceden uyarmanız stresi azaltacaktır. Böylece aynı sıkıntıları yaşayan ama bunu nasıl dile getireceğini bilemeyen iş arkadaşlarınız için de bir paylaşım fırsatı yaratabilirsiniz.
Fiziksel Ortam ve Sınırlar
Karantina günlerinde düzenli bir fiziksel ortama sahip olmak daha da önem kazanıyor. Mümkünse ayrı bir odada çalışın ve çocuğunuza buradayken sessizliğe ihtiyaç duyduğunuzu, rahatsız edilmemeniz gerektiğini söyleyin.
Özel Sezin Okulu Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü’nden Merve Kuruhasanoğlu şunu öneriyor: Evinizde verimli çalışabilmek için bir bölge oluşturun ve buraya sabit bir masa ile sandalye yerleştirin, gerekli dosyalarınızı taşıyın ve donanımı sağlayın. Çalışma köşenizdeki ışığı sol taraftan gelecek şekilde ayarlayın ve odanın sık sık hava almasını sağlayın.
İş Bölümü ve “Ben Zamanı”
Eğer eşiniz de evden çalışıyorsa mutlaka iş bölümü yapın ve çocuğunuzla dönüşümlü olarak ilgilenin. İş bölümünü belirlerken programlarınızda hangi noktaları esnetebildiğinizi, hangilerinin ise sabit olduğunu (toplantılar, teslim tarihleri vb.) tespit edin.
Sadece rahatsız edilmeden çalışabileceğiniz saatleri değil aynı zamanda keyif ve hobileriniz için ayıracağınız “ben zamanı”nı belirleyin. Neyi seviyorsanız (yoga yapmak, sıcak bir duş almak, podcast dinlemek…) onu yapın ve kafa dağıtın. Çalışırken ise her bir saat için on dakika ara vermeyi unutmayın; bu sırada bir şeyler atıştırın, evde kısa bir yürüyüş yapın ve çocuklarınıza merhaba deyin.
Acil Durum Kartı: Ekran Saati
Amerikan Pediatri Akademisi 6 yaş ve üzeri çocuklar için ailenizin ihtiyaçlarına göre ekran saatlerini planlayabileceğinizi belirtiyor. Sadece bu süreyi sınırlandırdığınızdan emin olun ve fiziksel aktivitenin, uyku saatlerinin ve ailecek beraber geçireceğiniz zamanın önüne geçmesine izin vermeyin. Ekran saatini artırırsanız bunun özel bir durum olduğunu ve sonsuza dek sürmeyeceğini vurgulayın. Ayrıca ekran saati sadece televizyon veya oyun oynamak anlamına gelmiyor, aynı zamanda çocuğunuzun özlediği büyükleri ve arkadaşlarıyla bağ kurması açısından oldukça önem taşıyor. Merak etmeyin, sınırları doğru çizerseniz kendisi bu süreç sonunda zombiye dönüşmeyecektir.
Paylaşmak Güzeldir
Yalnız değilsiniz, birçok ebeveyn sizle aynı durumu yaşıyor. İster Whatsapp ister Zoom grupları olsun korona günlerinde evde neler yaptığınızı, geliştirdiğiniz yaratıcı vakit geçirme yöntemlerini, bulduğunuz kaynakları ve çözümleri diğer anne-babalarla paylaşmayı unutmayın. Böylece topluca akıl sağlığınızı koruyabilir ve birbirinizden güç alabilirsiniz.
Unutmayın ki değişim aynı zamanda yeni bakış açıları için bir fırsattır. Dolayısıyla bu süreçten sadece ebeveynlerin değil öğrencilerin ve öğretmenlerin de daha güçlü ve iş birlikçi bir şekilde çıkacağına inanıyor, birbirimizi desteklemenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunu yaptıkça insanoğlunun her koşula uyum sağlayabildiğini bir kez daha kanıtlayacağız.
Kaynakça:
https://www.businessinsider.com/how-to-work-from-home-with-kids-according-to-homeschooler-2020-3
https://edition.cnn.com/2020/03/16/success/working-from-home-with-kids-coronavirus/index.html
https://www.parents.com/parenting/work/life-balance/how-to-master-being-a-work-at-home-mom/
https://www.themuse.com/advice/work-from-home-kids-coronavirus
İllüstrasyon: Rose Wong / Toggl Blog