Özel Sezin Okulu Tohum Çemberi Birimi yılın başından beri Tohum Elçileri’yle birlikte Tasarım Odaklı Düşünme metodolojisi ve eğitimde uygulanma yöntemleri üzerine çalışıyor. Bu çalışmalarda deneyimlediklerini tüm Sezinli öğretmenlere aktarmak için düzenledikleri buluşma, Eğitmen Esin Yılmaz Ashkar tarafından yürütüldü.
Tasarım Odaklı Düşünme metodolojisi, birçok sektörde olduğu gibi eğitimde de hem öğrencilere hem de öğretmenlere fayda sağlamak için kullanılabilir. Bu yazıyla öncelikle bu metodolojinin neyi hedeflediğini ve adımlarını kavrayacak, daha sonra eğitimde nasıl uygulanabileceğini keşfedeceğiz.
Tasarım Odaklı Düşünme (TOD) Nedir?
Tasarım Odaklı Düşünme, bir sorunu çözmek veya bir ihtiyacı karşılamak için yaratıcı çözümler üretmeyi sağlayan bir metottur. Bu metot kişinin doğrudan çözüm yerine probleme odaklanması gerektiğini savunur. Problemin ne olduğunu gerçekten anlamak, onu farklı şekillerde çözebilmeye olanak sağlar. Problemin ne olduğunu görürseniz bunu hangi farklı yöntemlerle çözebileceğinizi keşfedersiniz. Bu da yaratıcı öz güveninizin, yani yaratıcılığını fark etme, hareket etmeye cesaret etme becerinizin gelişmesine destek olur.
Bunu uygulayabilmek için tasarımcı olmak değil, bir tasarımcı gibi düşünebilmek gerekir. Çünkü TOD, davranışları ve duyguları değiştirecek süreçler tasarlamayı kapsar.
Bu metotta kişinin izleyeceği beş adım bulunur. Bu adımlar, kişinin problemin çözülmediğini fark ettiği noktada başa dönebilmesine olanak sağlar.
- Empati kurma ve anlama: Probleme âşık olduğumuz, onu anlamaya çalıştığımız ve gerçek nedeni keşfettiğimiz adım.
- Tanımlama: Problemi yeniden tanımladığımız, başkalarına danıştığımız, hangi farklı kaynaklardan yararlanabileceğimizi düşündüğümüz adım.
- Fikir üretme: Tanımladığınız problemi çözmek için beyin fırtınası yaptığımız ve yaratıcı çözümler ürettiğimiz adım.
- Prototipleme: Ulaştığımız yaratıcı çözümün prototipini oluşturduğumuz adım.
- Test Etme: Oluşturduğumuz prototipi test ettiğimiz adım.
TOD’un Dört Ana Prensibi Nedir?
- Çözüme değil, probleme âşıktır: Kişinin probleme dair bildiğini sandığı her şeyi sorgulamasını teşvik eder. Her gün baktığı yerde, başka şeyler görmeye çalışır. Derinde yatan sebepleri anlamadan çözüm üretmeye başlamaz.
- Yalnız hareket etmez: Çözüm sürecine farklı paydaşları dâhil eder. Aynı derdi paylaşanlara, farklı uzmanlarla, meslektaşlarıyla birlikte düşünür. Kolektif zekâyı harekete geçirir.
- Baştan sona insan odaklıdır: Odağına insanı alır, her işe insanı anlayarak başlar. Doğru çözümlerin, insan ihtiyaçlarından yola çıkması ve kurumlara değil, insanlara fayda sağlaması gerektiğini düşünür. Bunun için problemin derininde yatan insan içgörülerini arar. İçgörünün insanın ne söylediğinden ibaret olmadığını, neyi neden söylediğinin önem taşıdığını bilir.
- Hata yapmaktan korkmaz: Geliştirdiği çözümleri hayata geçirmeden önce küçük deneylerle test eder, aldığı geri bildirimlerden yola çıkarak çözümünü geliştirir ve hatalarından öğrenir.
Öğretmen Nasıl Tasarım Odaklı Düşünebilir?
Tasarım Odaklı Düşünme metodolojisinin beş adım bir öğretmenin gözünden şu sorular ışığında uygulanabilir:
- Öğrencilerinizin ihtiyaçlarını anlamakla başlayın. İlgi alanları, güçlü yönleri ve geliştirmeleri gereken alanlar nelerdir?
- Öğrencilerinizin üzerinde çalışacakları problemi veya zorluğu net bir şekilde tanımlayın. Onlar için ilgi çekici bir konu olduğundan emin olun.
- Öğrencilerin, belirlenen problemleri çözmek için geniş bir fikir yelpazesi üretmelerini teşvik edin. Beyin fırtınası oturumları ve diğer fikir üretme tekniklerini kullanın.
- Öğrencilerin fikirlerinin prototiplerini oluşturmasını sağlayın. Bu, konuya bağlı olarak eskizler, modeller ve diğer dijital prototipleri içerebilir.
- Öğrencilere prototiplerini test etme fırsatı verin. Bu, çözümlerini geliştirmek için akranlarından, öğretmenlerinden veya potansiyel kullanıcılardan geri bildirim almayı içerebilir.
İlham Veren Bir Örnek
Atölyenin yürütücüsü Esin Yılmaz Ashkar, 16 yıllık ortaokul sosyal bilgiler öğretmenliği boyunca Öğretmen Ağı aracılığıyla tanıştığı TOD’u uygulamış. Atölye sırasında verdiği bir örnek, bu metodolojinin çocukları nasıl olumlu etkileyebileceğini gösteriyor:
Ortaokulda Osmanlı tarihini işlemeye başlıyoruz. Bu çocukların ezberlemek zorunda kalacağı ve başarısız olacağına dair önyargı taşıdığı bir konu. Bunu değiştirmek için zümremdeki arkadaşlarımla bir TOD çalışması yaptık ve çocuklara “Padişahların sosyal medya hesapları olsaydı onu nasıl kullanırlardı?” diye sorduk. Daha sonra öğrencilerimiz padişahların Facebook hesaplarını tasarladı ve her birinin neler yaptığını bu yolla öğrendi.
Fotoğraf: Esin Yılmaz Ashkar