10 Ocak 2020

Ebeveynliğin Kilit Noktası: Hakikat

Erişkin psikiyatristi Dr. Gülcan Özer’in de dediği gibi; içinde gerçeklik barındırmayan hiçbir şey yol almıyor.

Geçtiğimiz hafta Özel Sezin Okulunda düzenlenen “Değişen Dünyada Ebeveynlik Serüveni” başlıklı Rehberlik Sempozyumunun ana konuşmacısı Dr. Gülcan Özer idi. Ebeveynliğin reçetelerle kalıplara sokulduğu günümüzde Özer’in gerçekçi mesajları biz dinleyiciler için ufuk açıcıydı.

Özer konuşması boyunca bir kavramın üzerinde özellikle durdu: hakikat! İçinde gerçeklik barındırmayan hiçbir şeyin yol almadığını vurgulayan deneyimli psikiyatr, koşulsuz sevgi ve ortak tutum konularında da görüşlerini de bizlerle paylaştı:

Ben yıllar içerisinde giderek formata karşı hoşnutsuzluk duymaya başladım. Çocuk yetiştirme konusunda ortaya çıkan paketler ne her çocuğa ne de her anneye uyuyor. Hikâye ezberle ilerlemiyor çünkü bütün ilişkiler eninde sonunda hakikate dayanıyor. Herhangi bir duygunun, eylemin, ilişkinin anlam içerebilmesi için mutlaka hakiki olması gerekiyor. Bu nedenle hikâyede ebeveynin sezgisinin ve kimliğinin çok önemli olduğunu, hayat içerisinde yaşadıklarımızdan öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Ebeveynlikle ilgili usuller yıllar boyunca magazinsel bilgi olarak zihnimize girdi. Dış bilgi bize dedi ki; anne-baba çocuğa aynı şeyi söylemelidir, yani mutlaka aynı kanaatte olmalıdır. Oysa bu ebeveynlerden birinin hakikatinden vazgeçmesi demektir. Ebeveynler çocuğun hayati mevzuları konusunda uzlaşmak durumundalar ama onun dışında eş bilgi aktarmakla mükellef değiller. Farklı görüş ve kanaatlere sahip olduğumuzu bildirebiliriz, bunda hiçbir sıkıntı yok.

Ebeveynliğin birinci kuralının (fiziksel veya ruhsal zarar görmüyor isek) birbirine müdahale etmemek olduğunu düşünüyorum. Her çocuğun bahtına bir anne-baba düşer ve çocuk onlarla baş etmeyi öğrenmekle mükelleftir, bu noktada onun yerine yapabileceğimiz bir şey yoktur. Zaten hayat dediğimiz bir baş etme oyunudur ve bu oyunun başladığı yer ailedir. Küçük bir örnektir aile. Didişir, mutlu olur, kızar, gerilir ve sonra düzeltir. Bunları hakiki bir formatta yaşarsanız hikâyenin devamı da gelecektir.

Çocuğunuza verebileceğiniz en değerli şeylerden biri hata yapma konforu. Kendi hayat hikâyenizi yazabilmek için cesur olmalısınız ve cesaret de mutlaka hata yapma konforuna ihtiyaç duyuyor. Bu yok ise aynı yerde dönüp dolaşabiliyorsunuz.

Çocuğun size karşı gelebilme performansının gani gani olması gerekiyor. Eğer çocuk ebeveynine nezaketsizlik etmeden karşı gelebiliyorsa, kendine ait bir alanı var demektir ve duygularını biriktirmekle ilgili bir derdi de yoktur.

Koşulsuz sevgi her yapılanı onaylamak, alkışlamak değildir. Ebeveyn-çocuk ilişkisi dışında bütün ilişkiler koşulları içerir ve çocuk bunu öğrenmelidir. Koşullar irtifa kaybettiğinde ilişkiler de irtifa kaybeder. Evde ve okulda koşullar farklıdır, dolayısıyla çocuğunuzun sizle ve dış dünyayla kurduğu ilişkiyi ayrıştırması lazım.

Çocuğun kendini değerli hissetmesi başka, üstün görmesi başka. Bu çizgiyi belirlemenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sevmek kızmamayı barındırmamalı. Ben hakiki olmaktan ve şu duyguyu hissettirmekten bahsediyorum: Sen dünya için özel olmayabilirsin, hiçbir özel yanın da olmayabilir ama benim için özelsin.



YORUM YAZ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


© 2021 Eğitim ve Ötesi